[İnceleme] Infidelity It’s a Disease: Yatak Odasında Geçen 32 Dakikalık BL Fırtınası

Bogumie tarafından

27 Mayıs 2025 476 kez okundu Okuma süresi: 3dk, 20sn

İhanet Bir Hastalık: Kısa, Sıcak ama Derinliksiz Bir BL Serüveni

Daha adını duyunca bile “bu ne ya?” dedirten Infidelity It’s a Disease (İhanet Bir Hastalık), izleyiciyi ilk dakikadan içine çekiyor. Çin yapımı bu mini BL dizisi, kendini fazla seven çapkın Jiang Ye (Sun Wei Hao) ile masaj terapisi yapan hemşirelik öğrencisi Zi Rui (Peng Kangjun) arasında geçen bol gerilimli ve bol ten temalı bir hikâye anlatıyor. Başta basit bir “iş ilişkisi” gibi başlayan bu hikâye, hızla flörtleşme, intikam ve karmaşık duyguların patladığı bir girdaba dönüşüyor. Ve evet, neredeyse tamamı tek bir odada geçiyor!

İş karakter çatışmasına gelince, dizi gerçekten elektriği veriyor.
Sun Wei Hao’nun Jiang Ye performansı “ben kötü çocuğum ama yakışıklıyım, ne yapayım?” havasında. Peng Kangjun ise masum görünüşünün altına gizlediği sağlam bir kararlılıkla dengeliyor onu. İkili arasındaki kimya o kadar sağlam ki, senaryoda bir şeyler eksik olsa da izlerken gözünü ayıramıyorsun.

İyi Giden Şeyler: Tutku, Oyun ve Doğallık

1. Odanın İçindeki Ateşli Hava
Yönetmen MR.D., tek bir yatak odasında geçen sahneleri klostrofobiye değil, resmen bir baştan çıkarma arenasına dönüştürüyor. Sınırlı alanın etkisiyle karakterler sürekli birbirinin nefesini hissediyor. Flörtleşmeler, uzun bakışlar, sessizlikte saklı gerilim derken izleyici olarak “ne zaman olacak?” diye diken üstünde bekliyorsun.

2. Alışılagelmişin Dışında Bir İlişki
Bu dizi klasik “tatlı çocuk, kötü çocuk âşık olur” formülünü çöpe atıyor. Zi Rui, sadece saf bir çocuk değil; bilinçli bir şekilde Jiang Ye’yi oyuna getiriyor. Diğer yandan Jiang Ye’nin kendini beğenmiş halleri sinir bozucu ama bir o kadar da merak uyandırıcı.

3. Oyuncuların Doğallığı
Büyük ölçüde doğaçlama ilerlediği söylenen diyaloglar sayesinde sahneler fazlasıyla samimi hissettiriyor. Peng Kangjun’un utangaç bakışları ve Sun Wei Hao’nun o meşhur “ben ne istersem olur” bakışları izleyeni hikâyeye çekiyor.

Nerede Çuvallıyor: Derinlikten Yoksun

1. Karakterler Daha Gelişmeden Final Geliyor
Toplamda sadece 32 dakika süren bir dizide karakter derinliği beklemek biraz zor, ama bu kadar ani geçişler de fazla olmuş. Jiang Ye, sonuna kadar tipik “yakışıklı ama boş” karakter. Zi Rui ise ilk başta mesleki bir duruş sergilerken birden intikam peşinde koşmaya başlıyor. Eee?

2. Duygusal Katmanlar Eksik
İntikam hikayesi bir yere kadar heyecan verici olsa da çok çabuk çözülüyor. Güven meselesi, pişmanlık, içsel çatışmalar… bunlar hep üstünkörü geçilmiş. “Hadi sarılalım, bitsin” moduna alınmış gibi.

3. Dış Dünya Nerede?
Bütün hikâye bir yatak odasında geçiyor, tamam. Ama karakterlerin hayatında başka hiçbir şey yok gibi. Zi Rui’nin okul hayatı? Jiang Ye’nin ne iş yaptığı? Hiçbir şey bilmiyoruz. Aşk var ama dünya bomboş.

Kapanış: Ateşli Bir Anlık Kaçamak

“İhanet Bir Hastalık”, öyle çok katmanlı, akılda kalacak bir hikâye değil. Ama izlerken eğlendiriyor, karakterler arasında kurulan o yoğun enerji kesinlikle işe yarıyor. “Kısa ama öz” deyimi bu diziye tam cuk oturuyor—tabii ki duygusal derinlik beklentisi içinde değilsen.