Song Ha Yoon’un Okul Zorbalığı Davasına İlişkin Suçlayan Kişiden Açıklama Geldi
0

2 Temmuz’da, oyuncu Song Ha Yoon’a yönelik okul zorbalığı iddialarının kaynağı olduğunu iddia eden ve “A” olarak anılan bir kişi, çevrim içi bir toplulukta uzun bir açıklama yayımlayarak oyuncunun yakın zamanda kendisine açtığı dava hakkında konuştu.

Aynı günün erken saatlerinde, Song Ha Yoon’un avukatı JI EUM Hukuk Bürosu, oyuncunun “A”ya karşı suç duyurusunda bulunduğunu duyurdu. Açıklamada, Song’un okul zorbalığı iddialarını çürüten kanıtlar topladığı ve bunları yetkililere sunduğu belirtildi.

Çevrim içi açıklamasında “A”, şu anda yurt dışında yaşayan bir ABD vatandaşı olduğunu belirtti ve polis soruşturmasına katılmayı reddettiği iddiasını yalanladı. “Bu davada mağdur olan kişi ben olmama rağmen, Kore polisi beni ifade vermeye çağırdı. Ancak uzun süreli olarak yurtdışında yaşadığım için, uçak bileti, konaklama ve diğer seyahat giderleri dahil olmak üzere tüm masrafları kendim karşılamam gerekiyordu. Sadece soruşturma için bir mağdurun Kore’ye gitmesinin beklenmesi aşırı ve mantıksızdır.” dedi.

“A” ayrıca, Song Ha Yoon’un Banpo Lisesi’nden Gujeong Lisesi’ne olan okul değişikliğinin gönüllü olmadığını savundu. Bu iki okulun aynı okul bölgesine ait olduğunu, dolayısıyla disiplin cezası gibi bir durum olmadığı sürece normal şartlarda böyle bir değişikliğin mümkün olmadığını belirtti. “Bu durum, değişikliğin kişisel bir tercih değil, zorbalık nedeniyle zorunlu bir nakil olduğunu gösteriyor.” diye ekledi.

Hiçbir gerçeği çarpıtmadığını ya da uydurmadığını savunan “A”, Song Ha Yoon’un kendisine yönelik iftira ve asılsız ihbar suçlamalarına karşı yasal yollara başvurmayı ciddi biçimde değerlendirdiğini belirtti.

Song Ha Yoon’un hukuk ekibi ise, polisin “A” hakkında iftira ve benzeri suçlar nedeniyle soruşturma yapılmasına gerek olduğunu teyit ettiğini, ancak “A”nın sürekli olarak buna karşılık vermeyi reddettiğini söyledi. “A”nın ABD vatandaşı olduğunu ve yurt dışında yaşadığını gerekçe gösterdiğini belirttiler. Song’un şu anda ABD’de hukuki girişimlerde bulunmayı ve yanlış bilgi yayan üçüncü şahısları da sivil ve cezai yollardan sorumlu tutmayı planladığını açıkladılar.

Hukuk firması, Song Ha Yoon’un okul yıllarında şiddet uygulamadığını ve zorbalık nedeniyle okul değiştirmediğini vurguladı. Bu iddiaları desteklemek amacıyla resmi belgeler, noter tasdikli açıklamalar ve sınıf arkadaşları ile öğretmenlerinin ifadeleri yetkililere sunuldu.

Firma, Song’un kamuoyuna aceleyle bir açıklama yapmak yerine objektif soruşturma sonuçlarını beklemeyi tercih ettiğini belirtti ve gecikme nedeniyle anlayış rica etti. Song Ha Yoon’un şu anda kamuya mütevazı ve olgun bir tavırla geri dönmeye hazırlandığını ve samimiyet ve gelişim yoluyla güven kazanmayı hedeflediğini söyledi.


“A” Kişisinin Tam Açıklaması:

“Merhaba. Kamuoyuna son kez seslenişimin üzerinden bir yıl geçti.

Ben şu anda yasal olarak ABD’de ikamet eden bir ABD vatandaşıyım ve yurtdışında yaşayan bir Koreliyim. Bu olayla ilgili olarak, Kore polisine talep edildiği şekilde yazılı ifade ve ABD vatandaşlığımı kanıtlayan pasaportumun kopyasını sundum.

Kore vatandaşlığımı resmi olarak iptal ettirmememin nedeni, başka bir ülke vatandaşlığı almak Kore vatandaşlığını otomatik olarak sona erdirmemektedir. Güney Kore ile ABD arasındaki vatandaşlık iptali süreci otomatik değildir. Fiziksel olarak bir Kore konsolosluğuna gitmeniz, en az bir tam gününüzü ayırmanız ve ayrı bir başvuru yapmanız gerekir. Bu işlemi yapmak için işten izin alıp zaman harcamayı gereksiz buldum. Bu durumun bana şu ana kadar herhangi bir zararı olmadı. Bu yüzden yalnızca idari kolaylık amacıyla Kore vatandaşı olarak kayıtlı kalmaya devam ettim. Bu durumun davayla hiçbir ilgisi yoktur.

2017 yılında Kore’ye son kez gittim. O tarihten bu yana ABD’de yasal olarak sürekli ikamet ediyorum.

Bu olayda mağdur olan ben olmama rağmen, Kore polisi benden şahsen ifade vermemi istedi. Ancak uzun vadeli olarak yurtdışında yaşıyor olmam nedeniyle, Kore’ye gitmem halinde uçak bileti, konaklama ve diğer masrafları tamamen benim karşılamam gerekecekti. Bir mağdurdan yalnızca ifade vermek için bu tür masrafları karşılamasını beklemek aşırıdır ve mantıksızdır.

Zaten yeterli yazılı tanıklık ve destekleyici kanıtları sundum ve soruşturmacılarla iş birliği içindeyim. Ulaşılamaz biri değilim, yardım etmeye hazırım. Özellikle bu kadar büyük zaman ve para kaybı gerektiriyorsa, şahsen ifade vermeye zorlanmamın yasal bir temeli yoktur. Bu tür bir zorlamanın, anayasal savunma hakkı ve ceza hukukundaki orantılılık ilkesine aykırı olduğunu düşünüyorum.

Bazı medya organlarında, polis tarafından arananlar listesine alındığım yönünde haberler çıktı ama bu doğru değil.

Polis bu davayla ilgili soruşturmayı yalnızca askıya aldı. Hakkımda herhangi bir tutuklama emri çıkarılmadı ya da yurtdışına çıkış yasağı gibi herhangi bir kısıtlama getirilmedi. Arananlar listesinde olduğuma dair hiçbir resmi bildirim almadım. Bu nedenle, bu yöndeki iddialar abartılı ya da hatalıdır.

Song Ha Yoon’un geçmişteki okul değişikliği ile ilgili olarak, Banpo Lisesi ile Gujeong Lisesi aynı okul bölgesinde yer almaktadır. Bu nedenle, herhangi bir disiplin cezası gibi durumlar olmadan bu iki okul arasında normal bir nakil gerçekleşemez. Bu da değişikliğin gönüllü değil, okul zorbalığı nedeniyle zorunlu bir nakil olduğunu güçlü bir şekilde göstermektedir.

Song Ha Yoon’un tarafı, yanlış bilgi yaymakla suç duyurusunda bulunduklarını iddia etse de, ben hiçbir gerçeği uydurmadım ya da çarpıtmadım.

Anlattığım olaylar, Song Ha Yoon’un bana fiziksel şiddet uyguladığı gerçek olaylara dayanmaktadır. Bu olaylar, JTBC’nin “Suç Şefi” (Crime Chief) programında 1, 2, 4 ve 8 Nisan 2025 tarihlerinde toplam dört kez yayımlandı. Bu yayınlar yalnızca benim ifadelerime dayanmıyordu. Yayın ekibi kendi çapında çeşitli taraflarla doğrulama yaptıktan sonra bu bölümleri yayımladı.

Açıkladığım tüm bilgiler doğru, dürüst ve abartısızdır. Tekrar belirtmek isterim ki, bu açıklamalar anayasa tarafından güvence altına alınan ifade özgürlüğü ve kendini savunma hakkı kapsamında yapılmıştır.

Ceza Kanunu’nun 307. maddesinin 2. fıkrası (gerçeğe aykırı bilgilerle iftira) veya Bilgi ve İletişim Ağı Kanunu’nun 70. maddesinin 2. fıkrası (yanlış bilgilerin yayılması) benim durumuma uygulanamaz. Çünkü açıklamalarım gerçeklere dayanmaktadır ve bu nedenle hukuki olarak yasa dışı sayılmaz.

Song Ha Yoon’un bu davayı, kendi geçmişteki kötü davranışlarını örtbas etmek ve suçu bana yıkmak için kullandığını düşünüyorum. Bu durum potansiyel olarak iftira suçunu oluşturabilir. Yakın zamanda bunu hukuki açıdan değerlendireceğim.

Şu anda bir Kore hukuk firmasıyla iletişim halindeyim ve gerekirse haklarımı korumak adına sivil ve cezai yollardan sert bir hukuki adım atmaya hazırlanıyorum.

Tekrar belirtmek isterim ki, yorumlarım kamunun yararı için yapılmış, yasal haklarım çerçevesinde gerçeği söyleme ve kendimi savunma amacını taşımaktadır. Song Ha Yoon ve temsilcilerinden aşırı yasal tehditlere ve kamuoyunu yönlendirmeye derhal son vermelerini önemle rica ediyorum.

Gerekirse, potansiyel iftiralara karşı yasal adım atmayı dikkatlice değerlendireceğim.

Yeni gelişmeler oldukça tekrar paylaşım yapacağım. Bu uzun açıklamayı okuduğunuz için teşekkür ederim.”

 

Bu içeriği nasıl buldunuz?
  • 2
    alkis
    alkis
  • 0
    begenmedim
    begenmedim
  • 0
    _sevindim
    sevindim
  • 0
    komik
    komik
  • 0
    _sok
    sok
  • 0
    _kizdim
    kizdim