Hepimiz kalbimizi pır pır ettiren K-dramalar izlemişizdir, ama bazı diziler bundan çok daha fazlasını yapar. Bazı hikâyeler aşkın neye benzediğini sorgulamamıza neden olur. Romantizme dair geleneksel fikirleri zorlar ve bize aşkın sessiz, karmaşık, iyileştirici ya da yıkıcı olabileceğini gösterir. Bu diziler, son bölümden sonra bile uzun süre bizimle kalır.
İşte aşkı farklı bir şekilde düşünmemizi sağlayan bazı K-dramalar:
MY LIBERATION NOTES
Bu dizi, birçok insanın çevresindekilerle birlikteyken bile hissettiği yalnızlığı sessizce yakalar. Mr. Gu ve Mi-jeong’un aşk hikâyesi büyük jestlere ya da dramatik anlara dayanmaz. Bu hikâye, sessizlikte bile görülmek ve kabul edilmekle ilgilidir. Bazen aşk, kelimeler yetmediğinde yanında oturan biri olmasıdır.
IT’S OKAY TO NOT BE OKAY
Bu dizi, Moon Gang Tae ve Go Moon Young’un hikâyesi aracılığıyla duygusal travmalara ve ruh sağlığına derinlemesine iner. İlişkileri birbirlerini “düzeltmekle” değil, birlikte büyümek ve birbirlerinin acılarını kabul etmekle ilgilidir. Buradaki aşk kusursuz değil, ama dürüsttür.
BECAUSE THIS IS MY FIRST LIFE
İki kişi çıkarları için bir evlilik sözleşmesine imza atarsa ne olur? Ve bu süreçte gerçek bir yoldaşlık keşfederlerse? Bu dizi, aşk ve evlilik konusundaki geleneksel bakış açılarını sorgular. Bazen aşkın, karşılıklı saygıdan ve küçük günlük tercihlerden doğduğunu hatırlatır.
OUR BELOVED SUMMER
Bu sadece yeniden alevlenen bir aşk hikâyesi değil. İnsanların zamanla nasıl değiştiğini, yanlış anlamaların nasıl biriktiğini ve ikinci şansların neden bu kadar anlamlı olabileceğini gösterir. Choi Woong ve Yeon Su’nun hikâyesi dağınık ve duygusaldır, ama aynı zamanda çok gerçektir.
TWENTY-FIVE TWENTY-ONE
İlk aşk her zaman sonsuza kadar sürmez – ve bu da gayet normaldir. Bu dizi, mutlu sonla bitmese bile hayatının en önemli bölümlerinden biri olabilecek bir aşkı anlatır. Her aşk hikâyesi sonsuza dek sürmek zorunda değildir, ama yine de önemlidir.
SOMETHING IN THE RAIN
Bu dizi, toplumsal normların dışına çıkan ilişkilerin görebileceği yargıyı ele alır; özellikle de kendisinden genç biriyle birlikte olan bir kadının hikâyesinde olduğu gibi. Yoon Jin Ah ve Seo Joon Hee’nin ilişkisi hem tatlı hem de zorlu anlarla doludur. Dünya onları izlerken birini sevmeye çalışmanın ne kadar zor olduğunu gösterir.
WHEN THE CAMELLIA BLOOMS
Tek başına bir anne olan Dong Baek ile sevimli ama sakar bir polis olan Yong Sik, klasik K-drama çifti değiller. Onların hikâyesi, birini tüm kusurlarıyla olduğu gibi sevmek üzerine. Aşk gösterişli olmak zorunda değil, yeter ki gerçek olsun.
Peki seninle en çok hangi dizi kaldı?
Ya da aşk hakkında düşünme biçimini değiştiren başka bir dizi var mı? Yorumlarda bizimle paylaşmayı unutma!
