Hem olgun hem de duygusal açıdan derin bir dizi arıyorsanız, Çin yapımı en yeni drama “Dear Enemy” radarınıza girmeli. Dear Enemy, kadınlık, evlilik, kıskançlık, dostluk ve rekabeti üç farklı kadının perspektifinden ele alan çarpıcı bir modern hikâye sunuyor. Bir evliliğin çöküşünü izlerken hissedilen acı ya da uzun süreli arkadaşlıklar arasındaki sessiz kıskançlıklar… Dear Enemy, hayatın dağınık ve gerçek yönlerinden kaçınmıyor.
Keskin diyaloglar, katmanlı karakterler ve yoğun duygusal senaryolarıyla işte “Dear Enemy” dizisini izlemeniz için dört neden:
⚠️ Uyarı: Spoiler içerir!
Sadece bir aşk hikâyesi değil
Romantik başroller ve büyük jestlerle dolu klasik dramaların arasında Dear Enemy, farklı bir yoldan gitmeyi seçiyor. Romantizm dizide yer alsa da merkezde değil. Onun yerine, kadınlık, hırs, ihanet ve toplumun kadınlara yüklediği görünmez beklentiler üzerine karakter odaklı ve çok boyutlu bir hikâye sunuluyor — ister kariyer, ister aile ya da ikisi birden olsun.
Dizinin merkezinde üç farklı kadın var: Luo Man (Gao Ye), Chen Kai Xi (Michelle Chen) ve Zhong Qing Cheng (Wan Peng). Luo Man ve Chen Kai Xi, üniversitede edebiyat okurken ayrılmaz iki yakın arkadaştı. Yıllar sonra Luo Man, başarılı bir senarist olurken; Chen Kai Xi gençliğinde tutkuyla âşık olduğu adamla evlenmiş ve ev hanımı olmuştur. Dışarıdan hâlâ yakın arkadaş gibi görünseler de, aralarındaki ilişki artık sessiz bir rekabete ve karşılıklı kıskançlığa dönüşmüştür. Zhong Qing Cheng ise hırslı bir influencer ve oyuncu adayıdır; farkında olmadan Chen Kai Xi’nin çalkantılı evliliğine dahil olur ve eski dostlar arasındaki hassas dengeyi daha da bozar.
Derinlemesine işlenmiş kadın karakterler
Dear Enemy belki hikâye yapısı bakımından yeni şeyler denemiyor olabilir, ama diziyi farklı kılan asıl unsur merkezdeki üç kadının derinliği ve insani yönleri. Luo Man, Chen Kai Xi ve Zhong Qing Cheng yalnızca birer karakter tipi değil; karmaşık, kusurlu ve fazlasıyla gerçekler.
Kâğıt üzerinde Luo Man her şeye sahipmiş gibi görünür: başarılı bir senaristlik kariyeri, sektörde saygı, ekonomik özgürlük… Ancak bu dışarıdan görünen özgüvenin altında ciddi bir güvensizlik yatar. Kazandığı bağımsızlığa rağmen, Luo Man, Chen Kai Xi’yi kıskanır. Ona göre Chen Kai Xi, “hiç çabalamadan hayatta kazanan” biridir; güzel, evli ve her şeyi zahmetsizce elde etmiş gibi görünür. Luo Man, kendini tüm enerjisini harcayan bir tavşana, Kai Xi’yi ise sadece var olarak kazanan bir kuğuya benzetir. Bu benzetme, acı, dürüst ve insani bir duygu taşır.
Chen Kai Xi ise başlangıçta Luo Man’in önyargılı bakışıyla “mükemmel ev kadını” gibi görünse de, zamanla onun da iç dünyası açığa çıkar. Gençliğinde parayı değil aşkı seçmiş, ailesine karşı gelerek evlenmiş, tüm enerjisini ailesine adamıştır. Dışarıdan mükemmel gibi görünse de içinde kırılganlık, öz şüphe ve kimlik arayışı barındırır.
Zhong Qing Cheng ilk bakışta klasik bir “yuva yıkan” gibi görünür. Ama o da basit bir figür değildir; hırslı, sınırları olan ve pasif bir kurban olmayı reddeden güçlü bir kadındır.
Anlatım tarzında taze bir soluk
Dear Enemy, klasik geri dönüş sahnelerine fazla bel bağlamayan anlatımıyla öne çıkıyor. Bazı diziler, karakterlerin geçmişini ve motivasyonlarını açıklamak için sürekli geri dönüşler kullanırken, Dear Enemy bunu ölçülü ve anlamlı biçimde yapıyor; izleyiciyi zaman çizgisinde kaybetmeden anlatımda bütünlük sağlıyor.
Diziyi özel kılan bir diğer unsur ise dördüncü duvarı yıkma tekniğini kullanması. İngiliz dizisi Fleabag’i andırır şekilde, Luo Man zaman zaman doğrudan izleyiciye hitap ediyor. Bu anlatım tarzı, hikâyeye mizahi ve samimi bir boyut katıyor. İzleyiciyi karakterin iç dünyasına daha da yakınlaştırıyor ve sanki onun sırdaşıymışsınız gibi hissettiriyor.
Ancak dikkat! Luo Man güvenilmez bir anlatıcı. Yorumları her zaman gerçeği yansıtmayabilir. Bu da diziyi izlerken gerçek ile algı arasındaki sınırları sorgulamanızı sağlayan zekice bir anlatım tekniği.
Bir dostluk hikâyesi
Dear Enemy, Luo Man ve Chen Kai Xi arasında kıskançlık ve gerilimle başlasa da, zamanla geçmişteki kırıkların iyileştiği içten bir dostluk hikâyesine dönüşüyor. Luo Man, Chen Kai Xi’nin parçalanmakta olan evliliğine destek olmaya başladıkça, aralarındaki bağ yeniden şekilleniyor. Dürüstlük, kırılganlık ve beklenmedik destek anları sayesinde ilişkileri daha güçlü ve daha gerçek bir hale geliyor. Dizi, en kırık ilişkilerin bile zaman, empati ve azıcık çabayla onarılabileceğini hatırlatıyor.