Dikkat! Bir K-Drama’ya beklentisiz başlamak bile sizi hızlıca duygusal bir hız trenine sürükleyebilir. İşte her K-Drama izleyicisinin kaçınılmaz olarak yaşadığı beş duygusal aşama:
1. Aşama: Merak ve Temkinli İyimserlik
Başta sadece biraz ilgilisinizdir. Belki dizinin konusu ilginizi çekmiştir ya da sevdiğiniz bir oyuncu vardır. Kendinize,
“Sadece bir bölüm izleyip bakacağım.“
dersiniz… ve sonra o bölümün sonunda gelen şaşırtıcı bir cliffhanger (en heyecanlı yerinde bırakıp izleyiciyi çıldırtmak!) yüzünden bağımlı olursunuz.
2. Aşama: Takıntı Başlıyor
Bir anda karakterlere ve hikâyeye duygusal olarak bağlanırsınız. Kendinizi oyuncuları Google’larken, kalan bölüm sayılarını hesaplarken ve benzer dizi önerileri ararken bulursunuz.
Sorumluluklar? Bekleyebilir.
Uyku? İhtiyaç dışı.
3. Aşama: Duygusal Çöküş
Burası kalbinizin defalarca paramparça olduğu aşama.
Beklenmedik olaylar, trajik kayıplar, yürek burkan yanlış anlaşılmalar ve gözyaşı dolu sahneler sizi
“Neden hep iyi insanların başına kötü şeyler geliyor?“
sorusunu sormaya iter.
Bu dönemde çirkin ağlama seansları (salyalı sümüklü) hayatınızın bir parçası haline gelir.
4. Aşama: Tatlı Bir Rahatlama ve Hüzünlü Mutluluk
Sonunda!
Sevdiğiniz karakterler aşklarını itiraf eder, yanlış anlaşılmalar çözülür ve mutlu son artık çok yakındır.
İçiniz kıpır kıpır olur, coşkuyla dolar, ama aynı zamanda sonun geldiğini bilmenin hüznü kalbinizi sızlatır.
5. Aşama: Dizi Yoksunluğu
Her şey biter.
Jenerik akar ve siz sessizlik içinde kalırsınız.
İçinizi tarif edilemez bir boşluk kaplar: işte bu dizi yoksunluğu.
Bu boşluğu doldurmak için ya hemen aynı diziyi yeniden izlemeye başlarsınız, ya da kendinizi başka bir serüvenin içine hızla atarsınız.