tvN’in ‘Rented in Finland’ programının son bölümünde Cha Eun Woo, fiziksel yorgunlukla mücadelesini samimi bir şekilde paylaştı. Ünlü oyuncu, rutin antrenmanlarını aksattığı için suçluluk duyduğunu ancak devam etmek için kendini çok yorgun hissettiğini itiraf etti.
Program, Cha Eun Woo’nun yanı sıra Lee Jae Hoon, Lee Dong Hwi ve Kwak Dong Yeon’un Finlandiya’nın Lapland bölgesindeki kırsal yaşamı deneyimlemelerini konu alıyor. Modern olanaklardan, örneğin elektrik ve internetten yoksun bir ortamda yaşamaya çalışan ekip, Finlandiya’nın kendi kendine yeten yaşam tarzını keşfetmeyi amaçlıyor.
Bölümde, oyuncular Oiva’nın evine vardıklarında, konaklama yerinin bir odadan ve havada asılı bir ağaç çadırından oluştuğunu öğrendi. Başlangıçta isteksiz davranan Cha Eun Woo ve Lee Jae Hoon, çadırı kurmaya başlarken espri yaparak, “Çadırı güzelce yapalım ve kesinlikle Lee Dong Hwi ile Kwak Dong Yeon için yapalım,” dediler.
Bu sırada, Lee Dong Hwi ve Kwak Dong Yeon, Oiva’nın kişisel gölünde balık avlamaya gittiler. Gece yarısı güneşi nedeniyle saat 22.00’de bile hava aydınlıktı. Kwak Dong Yeon, Finlandiyalı oyuncuların çalışma saatlerine değinerek, “Finlandiyalı oyuncular için üzülmüyor musunuz? Gün ışığında sahne çekimlerini saat 22.00’ye kadar yapabiliyorlar, ancak güneş batana kadar işleri bitiremiyorlar,” şeklinde yorum yaptı.
Daha sonra grup, geleneksel Fin balık yemeklerini birlikte tattı ve uyku düzenlemeleri hakkında karar verdi. Lee Dong Hwi ve Kwak Dong Yeon dışarıda uyumayı seçerken, Cha Eun Woo ve Lee Jae Hoon ağaç çadırını paylaştılar.
Ancak Cha Eun Woo, fiziksel yorgunluğunu şu sözlerle dile getirdi: “Her gün iki saat boyunca antrenman yapmadan bir gün bile geçirmezdim, ama burada egzersiz yapamadım.” Ekleyerek, “Bunun için suçluluk hissediyorum, ama suçluluk hissedecek kadar enerji bulduğumda bile hiçbir şey yapamayacak kadar yorgunum,” dedi.
Cha Eun Woo’nun içten itirafları, oyuncuların Finlandiya’nın kırsal yaşamına uyum sağlarken karşılaştıkları zorlukları gözler önüne serdi. Bu açıklamalar, izleyicilere deneyimlerinin gerçekçiliğini daha derinden hissettirdi.
